Tekrarlayan baş ağrısı atakları olarak bilinen migren hastalığı, beyindeki sinirler ve kan damarlarında oluşan değişiklikler sonucu ortaya çıkan bir baş ağrısı olarak tanımlanıyor. Kişilerin günlük yaşantısını oldukça etkileyen migren hakkında bu zamana kadar birçok araştırma yapıldı.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dıç. Dr. Erkan Kılınç ve beraberindeki akademisyenler, migren üzerine yeni bir çalışmaya imza attı. Doç. Dr. Kılınç, migrenin altında yatan etkenlerin tam olarak bilinmediğini belirterek “Tedavide kullanılan ilaçlar baş ağrısı ortaya çıkmadan önleyici ya da atak geldiğinde dindirici tarzda. Ancak ilaçlar tam iyileşme sağlamıyor. Uzun yıllardır migrenin altında yatan nedenleri arıyoruz” dedi.
ALINAN KAN ÖRNEKLERİ İNCELENDİ
Çocukluk çağından itibaren migren atakları üzerinde bir çalışma yaptıklarından bahseden Doç. Dr. Kılınç, “Çocuklar yaşadıkları semptomları yetişkinler gibi doğru bir şekilde tarif edemiyor. Dolayısıyla çocuklar migren teşhisi koymak zor oluyor. Çocuk migren hastalarının kanında bazı molekülleri inceleyerek araştırma yaptık. Amacımız, kandan ölçülebilecek muhtemel biyobelirteçleri tespit etmekti. 8-18 yaş grubu 68 migrenli kız çocuk hastadan atak sırasında ve ataklar arasında kan aldık. Böylelikle çocukluk çağındaki migren hastalarında enerji üreten hücresel yapılardaki işlevsel bozukluk sonucu, miktarı artan moleküllerin migren ile ilişkili olduğunu ve sonuçta bunların migreni tetikleyebileceği sonucuna ulaştık” ifadelerini kullandı.
EN İYİ İKİNCİ YAYIN ÖDÜLÜ
Araştırmanın, migrenin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını ve kişiye özel migren tedavilerine öncülük edeceğini vurgulayan Doç. Dr. Kılınç, “Bu araştırmayla aynı zamanda uluslararası bir ödül elde ettik. Dünyanın önde gelen saygın dergilerinden olan HEADACHE, 2023 yılının temel bilimler alanında dergi bünyesinde yayınlanmış en iyi ikinci yayını olarak bizi ödüllendirdi” şeklinde konuştu.
